EYNELLİ KÖYÜ
  allaha yardım etmek
 

ALLAH'A  YARDIM  ETMEK

 

ALLAH'a yardım etmek, hatta O'na ödünç vermek gerekir dediğimizde bir çoğumuz  ALLAH'a ödünç mü verilir ? yardım mı edilir ? diyecektir.İlk önce ALLAH nedir ?

nerededir ? bunu düşünmek gerekir. Eğer ALLAH'ı gökyüzünün en uzak noktasında oturup bizi seyrediyor diye düşünürsek elbette ALLAH'a yardım edemeyiz, O'na ödünç veremeyiz.

Maalesef bir çoğumuz da bunu böyle zannediyor " ALLAH gök yüzünde biz de dünyada O'ndan uzakta ve ayrıyız ". Bu çok yanlış bir düşüncedir.Kendimizi o kadar çok dünyaya ve maddeye bağlamışız ki ne olduğumuzu bilmediğimiz gibi, ne olduğumuzu da merak etmiyoruz. Halbuki hepimiz ben neyim ? nereden geldim ? dünyaya neden geldim ? ne yapmam lazım ? nereye döneceğim ? diye düşünüp bu soruların cevaplarını bulup kendimizi bilmeliyiz, buna da mecburuz.Biz buraya yeyip içmeye, gezip eğlenmeye gelmedik, bir amaç ile ve görevle geldik. Hepimiz günde bir an hakikat alemini düşünelim, göreceğiz ki biz burada hayal alemindeyiz. Esas yurdumuz olan hakikat aleminden şimdiki hayal alemine geldik. Uyuyan RUH'lar olarak burada uyanmaya, imtihanlarımızı  vermeye, görevlerimizi yapıp kendimizi bilmeye, YARATAN'ımızı bulmaya geldik. Tekrar esas yurdumuz olan hakikat alemine dönüp sonsuz yaşamımıza kavuşacağız. Burada başarabildiklerimiz ve verebildiğimiz imtihanlar kadar ALLAH'a yakın olacağız.

                        Ömür bahçemizin çiçekleri çevremizdeki insanlardır.Biliyoruz ki, sevgileri bizi ALLAH'a ulaştıracak, bizleri burada buluşturduğu gibi. Eğer suda, toprakta, her çiçekte, her böcekte, havada, ayda, yıldızda, güneşte ALLAH'ı görüyorsak…………ALLAH bizi sevdiklerimizle buluşturur, bizi sevdiğimiz hizmetlerde çalıştırır, dilenen hedefe ulaştırır ; ALLAH'ım kendi sevdikleri ile bizleri buluşturur, bizleri gönülden gönüle dolaştırır. O'nun sözü budur ve sözünde durur, sevgisi bizleri kalbimizden vurur.

Dostlarım ALLAH'ı gökte değil yarattığı her zerrede görme ve bulma zamanıdır.” Ben sana şah damarından daha yakınım " demekle, kulum ben sendeyim diyor. O'ndan ayrı ve gayrı değiliz, ALLAH ile bir bütünüz TEK bedeniz.

Bende ALLAH var O'nun ile beraberim, sende ALLAH yok mu ? O'nun ile beraber değil misin ? karşında gördüğün insanda O yok mu ? O baktığın her zerrede, her şey O'nun ile var.

İsmin arkasında gizlenen, bedende kendini sırlayan ALLAH'tır, sen O'nu nerede arıyorsun ?

Gördüğün görmediğin her zerreyi karşılık beklemeden sevme zamanıdır. Sevgi ile bakalım ki, her zerrede O'nu bulalım, her zerrede ALLAH'ı görürsek gerçek ibadeti buluruz.

 

            Dön gönlüne ALLAH sende, aç gönül gözünü  O baktığın her yerde.

 

Kuluna dayanma, kuluna dayandığın müddetçe ; hem kulluğundan uzak kalırsın, hem de kuluna dünyada beden yükü vermiş olursun. Her anını, her halini, her olayını ALLAH'ına emanet et ki ; " Kulunum " diyebilesin, O'ndan bekleyebilesin.Kulun aldığı ; O'nun dur. Kulun verdiği ; O'nun dur. Sadece duaların senindir.

          Günde bir çok defa Fatiha'yı okuyoruz, anlamını bilip ona uyuyor muyuz ? Fatihada : ALLAH'ım  yalnız sana inanır, sana güvenir, senden yardım dileriz, bizi doğru yola ilet  diyoruz da, hangisini hayatımızda uyguluyoruz ? ALLAH'ım dualarda bize bizden istediklerini bildiriyor. Duaları okuyun ama orada ALLAH'ın bizden istediklerini yapmayın, o dua bize ne kadar fayda verir ? KUR'AN bizim anayasamız dır , KUR'AN sırf dua kitabı değildir. ALLAH'ım bizden istediklerini KUR'AN'da bildirmiştir ve orada aradığımız her sorunun cevabı vardır.

Gelelim konumuza ALLAH'a nasıl ödünç verir ve O'na yardım ederiz ? bu suallerin hepsinin cevabı KUR'AN da mevcuttur. Yazımızın başında da yazdığımız gibi " Ben sana şah damarından da yakınım " dediğine göre O bizde. Öyleyse kuluna yaptığın her yardım ve hizmet  ALLAH'a yaptığın yardımdır.

Sırf kuluna mı ? yarattığı her zerreye yaptığın yardım ( hizmet ) ALLAH'a  yapılmıştır.O kainatı yaratırken başka bir yerden malzeme mi aldı da kainatı yarattı ? O'ndan başka bir şey yok ki, O kendi Nurundan her şeyi yarattı.

Ödünç vermek nedir ? Verdiğin şeyin bir müddet sonra tekrar sana dönmesidir.Ayetleri okurken bize hitap ettiğini bilerek okumalı ve bizden istediklerini yerine getirmek için yılmadan gayret etmeliyiz.

EL HADİD suresi 11.ayet : ALLAH'a kim güzel bir borç verecek ki, O onun verdiğini kat kat artırsın.Böyle birisi için onur verici bir ödül de vardır.

MAİDE suresi 12. ayet : Ayetin hepsini yazmıyoruz lütfen siz okuyun. Bir yerinde " Peygamberime inanır, kendilerine kuvvetle yardım eder ve ALLAH'a gönülden ödünç verirseniz, kesinlikle günahlarınızı silerim ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere koyarım”

diyor.

SAF suresi 14. ayet : Ey iman edenler ALLAH'ın yardımcıları olun.

                    Hepimiz biliyoruz ki yaptığımız her iyilik, zerreler halinde kainata yayılıyor.Biz göç ettiğimizde ( ölüm yok göç var ) daha önce yolladığımız zerreler bizi karşılıyor. Kısacası yaptığımız her hareket kaydediliyor.Şimdi televizyonlarda yayınlanan " biri bizi gözetliyor "  programı gibi biz de her an gözetleniyoruz.Oraya vardığımızda kendi kasetimizi seyredeceğiz ve hiçbir şeye itiraz edemeyeceğiz.Dünyaya gelirken yaptığımız ahdimize ne kadar uyup uymadığımızı apaçık göreceğiz. Şimdi sizlere soruyoruz : Dersini çalışmayan talebe  " öğretmenim not ver " diyebilir mi ? unutmayın orada torpil yok.

MÜZZEMMİL suresi 20. ayeti : Namazı kılın, zekatı verin. Güzel bir ödünçle ALLAH'a ödünç verin. Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, ALLH katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız.ALLAH'tan af dileyin. Hiç kuşkusuz ALLAH çok affedici, çok esirgeyicidir.

İlk yapacağımız kendimizde hoş görmediğimiz kötü hallerimizden kurtulmak olacaktır. Bunun için de ALLAH'tan yardım dileyip O'nun ile beraber bizdeki olumsuzluklardan kurtulmaya gayret etmektir.

Kendimizi işlenmemiş bir maden farz edelim, dünyada ALLAH'ımın bizden istediği gibi  kendimizi işleyip tek örnek olan RESULÜMÜZ'ün  haliyle hallenmeye gayret etmeliyiz.

Hallerimizi yaşayışımızı düzelttikçe bizde ALLAH'ımın sıfatları gözükür hale gelecektir, işte O'nun o güzel sıfatlarını görünür, yaşanır hale getirdiğimiz için ALLAH'ın yardımcıları oluruz.          

                    Kardeşlerim unutmayalım " Sen uyacaksın, uyduracak değil. Sen seveceksin, sevdirecek değil ". Biz hep kendimizi melek görüp karşımızdakileri düzeltmeye gayret ediyoruz, bu çok yanlış bir hareket. Sen dön kendine bak kendinde ne kadar çok olumsuz hal var. Sen kendini arındırmakla meşgul olursan, başkasının kusurunu görmeye vaktin kalmaz. 

Her olayda önce kendini suçla sonra karşındakini, belki karşındakinin o hareketi yapmasına  istemeyerek dahi olsa sen sebep olmuşsundur.

MÜMTEHİNE suresi 12.ayeti :Başkalarının günahlarının affı için ALLAH'a dua et.

MÜZZEMMİL suresi 20.ayeti : ALLAH'tan af dileyin.Hiç kuşkusuz ALLAH çok affedici, çok esirgeyicidir.

MAİDE suresi 13.ayeti : İçlerinden çok azı hariç, sen onlardan hep hainlik görürsün. Bununla birlikte onları affet,ellerini tut.Çünkü ALLAH güzellik sergileyenleri sever.

MUHAMMED suresi 19.ayeti : ALLAH'tan başka TANRI olmadığını kuşkusuzca bil.

Hem kendi günahın için hem de cümlenin günahları için af dile.

HİCR suresi 49. ayeti : Resulüm ! Kullarıma benim çok bağışlayıcı ve merhamet edici olduğumu haber ver.

AHZAB suresi 43.ayeti : Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için rahmet eden O'dur. Melekleri de size dua ederler.

                      Ayetlerden de anladığımız gibi ALLAH'ım herkesi affetmemizi istiyor, biz de O'nun bu emrini aynen yerine getirmeliyiz. Düşünün günde kaç kere fiilen veya düşünce ile günah işliyoruz ? ALLAH bizi her seferinde af ediyor da, biz ALLAH'tan büyükmüyüz ki karşımızdakini af etmiyoruz. Bir hadiste şöyle deniyor : Üç günden öte küs kalmayın.

İşte biz kişileri af ettiğimizde ALLAH'ın EL-AFÜVV =( affeden, hataları, günahları bağışlayan) ismini tecelli ( yaşar hale ) ettirdiğimizden O'na yardım etmiş oluyoruz.Yukarıda

Maide suresi 13.ayette " onları affet, ellerinden tut " diyor.Demek ki onları hem affedeceğiz hem de onlara yardımcı olacağız.Peki nasıl yardımcı olacağız ? Hem maddi hem de manevi yönden.Yukarıda yazdığımız Mümtehine suresi 12.ayetinde ve Muhammed suresi 19.ayetinde ALLAH'ım bizden ne yapmamızı istiyordu ? " Hem kendi günahın için hem de cümlenin günahları için af dile, dua et ". Öyleyse biz de bunu yapacağız, bunu yaptığımızda bu ayetler yaşanır hale geldiği için ALLAH'a yardım etmiş ve ödünç vermiş oluyoruz.Müzzemmil suresi 20. ayetinde yazıldığı gibi yaptığımız bu güzel hareketler göç ettiğimizde zerreler halinde bizleri karşılayacaklar. KUR'AN bize gösteriyor ki, şükür üç yol ile yerine getirilir.

Düşünce yolu, lisan yolu, fiil yolu ( uygulamak ).Yine KUR'AN'a göre, şükrü yerine  getirmenin en ideal yolu iş üretmek, hizmet vermektir.( Bilelim ki, zahmet olmadan Rahmet, hizmet olmadan himmet olmaz )

SEBE suresi 13.ayet : Ey Davut ailesi, şükür olarak iş yapın. Kullarım içinden şükreden o kadar az ki.

İBRAHİM suresi 7. ayet : RABB'inizin şunu duyurduğunu da hatırda tutun : Eğer şükrederseniz, ben de sizin için mutlaka artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz benim azabım çok şiddetlidir.

Bir müddet evvel ALLAH'ımın isimlerini inceliyorduk.Sizlerin de bildiği gibi O'nun 99 ismi değil 1001 ismi vardır, aynı zamanda vücudumuzda da 1001 ana zerre vardır bu tesadüf değildir.Diğer kitaplarda bulamadığımız iki ismini Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk'ün KUR'AN'ı KERİM mealinin arka sayfasında derlediği: Esmaül hüsna listesinde bulduk.

ES ŞAKİR : Şükredenleri duyup ödüllendiren.Kendisine şükredenlere teşekkür eden.

ES ŞEKUR : Bütün şükürlerin yöneldiği kudret. Şükredenlere daha fazlasını veren. Şükredenlere teşekkür eden.

Sizin de okuduğunuz gibi bizi YARATAN O'na şükrettiğimizde biz teşekkür ediyor da, biz insanlara teşekkür etmiyoruz. Gururumuza mı yediremiyoruz yoksa kendimizi herkesten üstün mü görüyoruz da teşekkür etmiyoruz. ALLAH'ın bize davrandığı gibi biz de kullarına ve yarattıklarına davranmak mecburiyetindeyiz, ancak o zaman RESULÜMÜZ'ün  haliyle hallenmiş oluruz. RESULÜMÜZ'ü taklit etmek değil o'nun bize bildirdiklerini uygulamak ile yol alırız ancak.                                                                                                                                Bilmek ile değil, bildiğini uygulamak ( hallenmek ) ile ancak ALLAH'a varabilirsin.

Öyleyse bu günden sonra her an herkese teşekkür edelim.

HAC suresi 40.ayet : ALLAH, kendisine yardım edene elbette yardım eder. ALLAH elbette

KAVİ'dir, AZİZ'dir.

                      ( Ben sana hizmet edersem himmeti bende kalır; bir birimize hizmet edersek, himmeti cümlenin olur; birlikte dilenen düzene varılır.Ne var ki her kulu olumlu – olumsuz, ALLAH'ımın muradı üzere yaratılmıştır, akıl ile donatılmıştır. Kendi bulacak kendine dönecek. )

 HAK bilgisini söz ile, halin ile verdiysen cümleye, bil ki yardım ettin sen YARADAN'a.

 

Almak bizleri vermekle yükümlü hale getirir. Almaktan maksat kulluk görevimizi öğrenmektir. Öğrendiğimizi defterden okuyarak değil, halimizle verelim. Sevgimizi dağıtalım

Gaye yazılanı okumak değil, yazılanı dokumaktır.( uygulamaktır )

Dünyaya gelişten maksat  ( Hayat, tahsil-i hüda'dır ) : O'nu tahsil etmektir,  ALLAH'ı  öğrenmek ve öğretmektir, öyleyse insana ALLAH'ı anlatmak O'na yardımdır.

Gaflet odur ki verilene sahip çıkmak……..unutulmasın ki; sana verilen, senin değil, cümlenindir. Cümle ile pay edesin diye sana verilir ve sen verdikçe yenisi verilir, vermezsen yenisini isteyebilir misin ? Cümle ile seni de sevdiği için verdiğini unutma. Yasin suresi 47. ayette bunu açıklıyor.Bunun ile ilgili bir Hadis: Fakire yapacağın yardım, onun eline düşmeden önce ALLAH'ın eline düşer.

NİSA suresi 85.ayet : Kim güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır.Kim kötü bir şeye aracı olursa ondan da ona bir pay vardır.

İNSAN suresi 8 – 9. ayetleri : Yoksula, yetime ve esire, yemeği severek yedirirler.Biz size yalnız ve yalnız ALLAH rızası için yediriyoruz.Sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür istemiyoruz.

Evet birine iyilik yaptığımızda ALLAH'ımın EL BERR İyilik ve lütfu  sonsuz olan. Eşsiz cömert ) sıfatının uygulanır hale gelmesini gerçekleştirdiğimiz için ALLAH'a yardım etmiş oluyoruz, tabii ki O'nun ile bir bütün olduğumuza göre kendimize de yardım etmiş oluyoruz.

Burada çok dikkat etmemiz gereken husus, bu işleri yaparken kendimize paye çıkarmamamızdır, biz ancak vasıtayız paye ALLAH'ımındır. O dilemeden biz hiçbir şey yapamayız, benliğe düştüğümüz an helak oluruz. Bir iyilik yaptığımızda; bizi vasıta kıldığı için ALLAH'a şükretmeliyiz. Bir iyiliğe vesile olduğunuzda veya vasıta olduğunuzda sakın bu yaptığınızı karşınızdaki kişinin yüzüne vurmayın, bütün yaptıklarınız boşuna gideceği gibi büyük günah işlemiş olursunuz.

NİSA suresi 84. ayet : ALLAH yolunda savaş, kendinden başkasından mesul değilsin. İnsanları da teşvik et.

( Ağız: dünyaya açılan bedende, kapı……..Dünyayı almak değil, dünyaya vermeyi bilesiniz.

Dünyaya verdiğin seni yüceltir, almayı dilediğin seni küçültür.)

HUD suresi 113. ayet : Zalimlere meyletmeyin. ( yağcılık yapmayın, yaptıklarına rıza göstermeyin )

LOKMAN suresi 17. ayeti, ALİ İMRAN suresi 104-114.ayetleri, TÖVBE suresi 71. ayetleri : İnsanlara iyiliği emredip, kötülükten alakoymak.

NAHL suresi 125. ayet : İnsanları RABB'inin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et.

Onlarla en güzel bir şekilde  mücadele et.

MAİDE suresi 79 – 80. ayetleri : İnsanları fenalıktan alakoymayanların ne olacağını açıklıyor.

EL HALİM sıfatı : Davranışlarında yumuşak ve şefkatli. Sertlik ve katılıktan uzak olan.

                      Biz de her zerreye karşı yumuşak ve merhametli olmalıyız.Sadece acımakla merhametli mi olunur ? merhamet vermektir. " ver " demeden vererek, vermenin zevkine ermektir.

( İnsan, İslamda kaydını bulmalı, İslam, insanlık kuralıdır, o kuraldan her yaratılmış sorumludur. İnsanlık için insan olmalı; her insanda HAK'kın  gerçeğini bulmalı )

 

SECDE suresi 5. ayet : Gökten yere kadar olan bütün işleri ALLAH düzenler.

                      Bu ayetin yorumunu yapmayacağız, bu ayeti bir okuyun, tekrar okuyun, düşünüp tekrar okuyun ve bundan sonraki yaşamınızı ona göre düzeltin.

ALLAH'ımın Rahmeti cümlenize olsu

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol