OLAYLAR BİZE NE ÖĞRETİYOR
Yaşantımız boyunca hepimizin başından türlü üzücü olaylar geçmiştir ve geçecektir de bunlara alışmalıyız ve her olayda ALLAH'a tevekkül olmalıyız,yani ALLAH'a inanıp O'ndan yardım dileyip bu olayla ALLAH'ın bize neyi anlatmayı istediğini iyice düşünüp eksik taraflarımızı düzeltmemiz gerekir ve ALLAH'ın istediği gibi bir kul olmak için çok gayret etmeliyiz.Her olayda şunu düşünmeliyiz : biz çocuklarımıza kötü bir şey yapar mıyız veya onlara kötü bir şey verir miyiz ? cevabımız elbette hayır olacaktır...Biz bize emanet olan
çocuklarımızın üstüne titriyoruz ve onlar için hayırlısı ne ise onu yapıyoruz , onları her kötü
olandan koruyoruz da ALLAH kendisinden bir parça olan bizleri mi korumayacak ?
Biz ALLAH'ı hepgökyüzünde arıyoruz,halbuki uzakta aradığımız ALLAH bizim içimizde
Herşeyi de O'nun ile yapıyoruz > Ben size şah damarınızdan da yakınım < demekle kendi sinin bizde olduğunu ALLAH kendi bize söylüyor.Öyle ise O'nu kendi içimizde arayıp bulmamız gerekiyor.Şunu bilelim ki : ben ağlarsam bende O' da ağlıyor,ben gülersem bende
O' da gülüyor,biz O' nun ile bir bedeniz,ayrımız gayrımız yok,öyleyse her olayda O' nu görüp hikmetini araştırmamız gerekir.
( Her soruda önce kendimizi yoklıyalım ve diyelim ki : > Dayandığım
ALLAH'ım asla beni bırakmaz,zor ile kaynaşsam da ateş ile yakmaz,kör düğüm gördüğüm
Olaylarda zora sokmaz.Öyle ise,gönlümden kayguyu sileceğim,dayandığım ALLAH' ıma şüphesiz inanacağım <)
Kardeşlerim,gerek kendimiz darda isek gerek başka biri darda ise,ilk yapacağımız şey dua etmek olmalıdır , sonra da her olayda herhes için olumlu düşünmeye gayret etmektir.
< Olmasını dilediğini,duacı ol ! cümleniz duacı olsun cümleye,ALLAH' ımın eli,niyaz edenin sırtındadır !.>
(Her günü aydın beklemek : kulunun gözünü kulağını,aklını açık tutar,geçici olan her olaya ışığını katar.'' Olmuyor ‘'dediğin her olay olumsuzluğa gider.Günüm ne güzel,yarınım daha güzel olur de ki,oluma uyasın.Peki darda olana nasıl yardım edelim ? Darda ,zorda görürsek genişliği göstereceğiz.Genişlik nedir ? Ne darda olanı,ne zorda kalanı elbet sen kurtaramazsın.
Her olanın ALLAH ‘dan geldiğini, O' nun göreceğini söylersin,yolunu ALLAH'a bağlarsın
genişliği öyle gösterebilirsin.)
(Dert denen her olay saadet kapısını açar.Darda olduğun an ; sadece ALLAH ile konuş,O' nun ile dertleş ! dermanı verecek O' dur ! Kul – kulun derdine ,sadece söz ile ortak olur,ana baba dahi olsa.Her olayın daha kötüsünü düşün,öyle duacı ol ! en kötü'nün içindeyim dersen ALLAH'ıma güç gelir,sana daha kötüsünün ne olduğunu gösterir.)
Niyaz'ın oluşu,yavru'nun mama yiğişine benzer.Yavru mamayı yer,gelişir – büyür,niyaz da öyle dir.Öyle ise her an cümle için hiçbir karşılık beklemeden niyaz edelim.Şu esnada bu güzel yazımızı yazarken aklımıza ‘' FATİHA ‘'suresi geldi ve düşündük ; ALLAH'ım bu sureleri okuyup geçmemizi mi istiyor yoksa bu surelerin anlamlarını iyice anlamamızı ve bunlarla hayatımızı yaşamamızı(ayette söylenenleri yapmak )
mı istiyor ? Tabii ki hayatımızı KUR'AN da yazılı olduğu gibi yaşamamızı istiyor.Düşünün günde kaç kere fatiha'yı okuyoruz da ,ama ALLAH'ımın fatihada bizden istediğini günde kaç defa yaşayabiliyoruz ? Fatiha diyor ki : Yalnız sana inanır,yalnız sana güvenir,yalnız senden yardım dileriz....biz ne yapıyoruz ? insana güvenip,insandan yardım dileyip ALLAH'a şirk koşuyoruz.( insan bir vasıtadır,fiil sahibi ALLAH tır ).Yapmamız gereken,her an yalnız ALLAH'a güvenmek,O' na inanmak ve ondan yardım dilemektir,kul yalnız bir vasıtadır ve ALLAH dilemeden parmağını dahi oynatamaz.
Her işimize ALLAH'ın AD'ı ile başlayalım ve besmelede söylediğimiz gibi her an Rahman ve Rahim olalım,yani her işimizi yaparken : koruyucu ve affedici olalım,yoksa besmeleyi ağzımızla söyleyip besmele'nin bizden istediklerini yapmazsak ALLAH'ım bunu ne kadar kabul eder ? siz bir düşünün.
(Kimseye güvenme ALLAH'dan başka,kuldan bekleme selam'dan başka,selamı verirse al vermezse kötü bilme,ona gönlünden niyaz et,dost olun DOST ile,dost deyin düşmana bile !
Çünkü düşman değil dostundur,sana hatayı gösterdiği için.Şunu unutmayalım ki : Her kul olumlu – olumsuz,ALLAH'ımın muradı üzere yaratılmıştır.)
Kardeşlerim , hiç düşündünüz mü dünyaya niye geldik ? ne yapmamız lazım ? neyi bulmamız lazım ? muhakkak ki bir amaç için dünyaya geldik,bir de ahid yaptık.Yoksa dünya ya yiyip içmek eğlenmek için gelmedik,onlar ancak geçici ihtiyaçlarımızdır.Kendimizi bilmeğe ve ALLAH'ı burada dünyada bulmaya geldik.Herkes daha çok düşünürse neye geldiğimizi daha geniş kapsamda anlamaya,çözmeye başlayacaktır.Bir saatlik tefekkür ( düşünmek ) yetmiş senelik ibadete bedeldir diyor Yüce TANRI'm.
Birşeye varabilmemiz için veya bulabilmemiz için ilk evvela onu hak etmemiz gerekir,hayatımızda da öyle değilmi dir ? KUR'AN bunu şöyle ifade ediyor : < Siz inandık deyince,inancınızdan imtihan edilmeyeceğinizi mi sanıyorsunuz > diğer bir ayetinde <Biz sizin işlerinizi azaltarak,biraz açlık ile,eşleriniz ile ve evlatlarınız ile imtihan'a çekeceğiz > diyor,öyleyse her an imtihana hazır olmalıyız.
(ALLAH'ımın verdiği,kulun ‘' dert ‘' dediği;ALLAH'ımın kuluna olan sevgisinden dir.Derdi olmayan kul,ALLAH'ını unutur ; dert,ALLAH'ımı daha çok andırır,'' neden ? ‘' denir.
ALLAH'ımın ulu kulu dertli olur,dünya bağı çözülür ;dert alan,dünyaya nasıl bağlanır ? halbuki dünya gelip geçicidir,her derdin açtığı mutluluk kapısıdır.Derde düşende,'' ALLAH'ım !...'' dersen ;öyle Yücedir ki,yardımındadır,demez ; kulum derde düşende arar beni,derdi olanda sorar ADI'mı....................)
(Kulun ölçüsü ALLAH'ımdadır ! sen o ölçüye söz edersen,ALLAH'ıma güç gelir.Sabır ALLAH'ımın güç'üne sahip olanda olur.Her kul kendini hatalı bulsa,olaylar ortadan kalkmış olur.Sabırda selamet,selamette keramet vardır.Sabrı,sabırlıdan öğrenirsin,sabırlıda nedamet ( pişmanlık ) vardır.Olan – olmayandan,dönen – dönmeyen her olayda ; önce kendini,sonra etrafını suçlamayı düşün ki,nedametten uzak kalasın.Sabırlı,sabırlı oluncaya kadar,türlü nedametler ( pişmanlıklar ) geçirir.Sabıra yer veren,selamete nokta koyar.)
( KADERİNE RAZI OLMAYAN,İMANIN TADINI ALAMAZ)
(Kul,niyeti ile imtihan edilir,yaşantısı ile değil.Yaşantın :BEZM-İ EZELDE yazılıdır.Niyetin de,günü gününe çizilir.Gerçek kulluk : olanı ALLAH'tan bilmek,gelene O' ndan diye uymaktır.Kaide bozulmaz,sebep yoldan çekilmez ! Kulun elinde olan sadece mantığı ; onu iyi de,kötü de kullanabilir.İyi kullanmak : Her olayı ALLAH'ımdan bilip amade olmak.Kötü kullanmak ; kaderini değiştirmeye çalışmak..Ne gayret ile,ne hayret ile kader değişmez.
‘' Vereceği değil ,verdiğidir güzel olan.Kaderinde vereceği yoktur,sadece verdiği vardır ‘'
Kalem ( kader ) dünyayı yazmışsa okumak ( yazılanı yaşamak ) görevindir.Hem ağlayıp hem gülmek,hem eğriye yön vermek,hem kusurda olmak hem hatayı yenmek,seni sana bildirecek ,sana sende olanı ( ALLAH'ı ) bulduracak ve cümlemizi bu sofrada buluşturacak.Niyazların en güzelini sevenlerle – sevilenlerle söyleştirecek.Günümüz gecemizi aydın etsin,( ALLAH'a olan inancımız,sıkıntılarımızı dağıtsın ) ne günde ne gecede DOST suz bırakmasın.( neşeli günümüzde , sıkıntılı günümüzde ALLAH bizi bırakmasın ! İNSAN'IN TEK DOST'U ALLAH'TIR )
‘' Doğrusu , kim ALLAH'dan korkar ve düştüğü felakete sabrederse
muhakkak ki ALLAH bu gibi muhsinler'in mükafatını zayi etmez.
( Yusuf suresi 90. ayeti )
(Çırpınan kuş ; Tüyünü de , sesini de ,hevesini de yitirir.Öten kuş ; değerini bulur,hem kendi rahat eder,hem etrafı sevindirir.Kul da öyledir,çırpındıkça kötüye gider.Teslimiyeti , kulu kazandırır.)
(Olayların üzerinde durmak,hataya düşmektir,elbet her olan : yazılandır,ALLAH'ımdan gelen dir.Madem ki ALLAH'ımdan kötü gelmez,verilen hayırdır.Her olay bir düğümü çözer,
kulun kaderini çizer.) – 2 –
(Olumsuz gelen her olay,kulun yorumudur ! Düzen , YARATAN'ın muradı ile kurulmuş ; O' nun iradesi kulunda tecelli etmiştir.Mümin : müstesna olaya ‘' olağan dır ‘' der.ALLAH'dan gelene severek uyar.Olacağı ALLAH'ım hazırlar,kulun önüne serer .Onun için,kul üzüntü etmesin ‘' ne olacak ‘' demesin ! Gücünü : niyetine değil,niyazına hazırla.......)
Üzülmeyin,gevşemeyin.Eğer inanmışsanız üstün gelecek olan sizsiniz.
( Ali imran Suresi 139.Ayeti )
Ben üzüntümü ve tasamı yalnız ALLAH'a açarım.
( Yusuf suresi 86.Ayeti )
(Olaylara,'' Hak'tan gelir ‘' diye bakarsan ; derde düşmezsin,kötü talih..demezsin.Çünkü,her şer kapısı hayıra açılır.Her kulun yazısı güzeldir.Ne var ki :Aynaya ne yüz ile bakarsan öyle görürsün.Dert etme ! Çünkü , her olay ALLAH'ımın emrindendir.Kaderin,sen gelmeden yazılır.Nerden,neyi korursun ? Kimden nasip alırsın VEREN yazmadı ise.YARATAN gözetir
Kahrımızı silelim;bir lokmaya sahip isek şükür ALLAH'ım diyelim.Sabır dedik niyaz ile bekledik,her olayı niyaz ile topladık......)
ALLAH bir kula bir veya birden fazla musibet verdi mi,şu iki sebepten verir.Kul,ya ALLAH'ın bağışlamayacağı bir günah işlemiştir.Ona musibet verir ve o günah bu musibet sebebiyle affedilir.Yahut da ALLAH onu bir dereceye ulaştıracaktır,kulun ALLAH indinde bir mertebesi bulunur ki,o mertebeye ancak ALLAH'ın vereceği bir bela sebebiyle ulaşabilir,ona o musibeti verir ve o sebeple ALLAH onu o dereceye ulaştırır....
( Ramuz-ul ehadis kitabının 451.sayfası 4575.hadis'i – 220.sayfası 2042.hadis'i )
Kimse kimsenin hatasını yüzüne vurmasın,senin gözünde hata gözüken ALLAH'ımın huzurunda hata olmayabilir.
‘' Bir kimse bir kimseyi yaptığı bir hareketten dolayı ayıplar küçük görürse ,ayıpladığı şey kendi başına da gelmeden ölmeyecektir..............
( Gözle görmediğini söze verme ( söyleme ), gözle gördüğün dahi sende kalsın.) |