H İ Z M E T  v e  V A Z İ F E

 

BU GÜN ALLAH İÇİN NE YAPTIN ? deyip her günün gecesinde kendimizi sorgulayalım ve yarına daha büyük bir hizmet için niyet edelim.

Bir şeyi fiilen yapmak hizmettir,onun için ( niyetimizi emeğimiz ile besleyelim ki,hak ettiğimize erelim.)Bakın bir hadis ne diyor : Halk ALLAH'ın ailesidir,halka hizmet eden

ALLAH'a hizmet etmiş sayılır.

Hizmette samimi olmak gereklidir,sevgi ile,karşılık beklemeden yapılan hizmet ibadettendir.

                                              ( Ne sana,ne bana,hizmet HAKK'a dır.)

MUHAMMED Suresi 7. ayetinde ALLAH'a yardım ediniz deniyor,lütfen hepimiz bu ayeti gönlümüzce düşünelim ve gönlümüze doğan hakikati halimizle yaşıyalım.

                                              ( Ya RESULÜM verileni yaymak vazifendir,kolaylamak bizden denildi,RESULÜ'ne öyle verildi.)

(Günde verilen : elden ele yayılandır,elbet o ağacın kökünden alınandır.

HAK için halka hizmet ; kulluğun gereğidir,RABB'in rızasıdır.Halkı bırakıp giderse,aklının kazasıdır.Kul için değil,yaptığını ALLAH'ım için yapmalısın.)

                                             ( "Gayrette emek ; senden mi,benden mi ?..”

                                                 derlerse,de ki : YÜCE'den.)

(Halime eklediğim,her sözde beklediğim ; zerrelerine hizmettir.Zerrelerin,her aldığını hazmetsin,öylece içindeki kainata hükmetsin.Gördüğün her zerre selamını iletir,gönlünde olanı söyletir.Almak,vermek elindedir : yapıya hizmet verdi isen,kapıda hizmeti gördü isen.)

 

(Ağaç,toprak,su,yaprak.......onlar da,sana verilen emanetlerdir.Onları gözet ( koru ), onlara güzel söz et ! Dost olduğun her zerre,sana şahittir bin kere.Öyleyse her hizmette uyuyan zerreler uyanana katılıyor.)

(Demeyi susmaya tercih edelim ! Bildiğimiz ile bilmeyene yol gösterelim,yardımcı olalım,her hal ile verelim,gine verelim.Hizmet önce kendine,sonra ailene,sonra komşuna,şehrine yurduna,dünyaya ve kainattaki her zerreye olmalı çünkü kainattaki her zerre sana hizmettedir ve senden hizmet bekler.)

                                              (  Kendini bilmen,O'nu bulman için ,kulluk hizmetini  

                                                 eksiksiz tamamlaman gerekir.)

Hizmet,kulun – kulluğunun bir bölümüdür ! Onu da yapmaktan kaçınırsa kulu,nerede bulacak yolu ? ALLAH'ım yarattığı her varlığı,bir birine hizmet ile görevlendirmiştir.Yolumuz el ele,  gönlümüz GÜL'den – GÜL'e , sevdik seveceğiz,sevdik öveceğiz,hatayı görsek bile hatayı örteceğiz.)

(" DOST " deyiniz,her halde olana el veriniz.” DOST " deyiniz arkasını dönse bile selamlayınız ! " DOST " deyiniz,söze söz katsa bile elini öpünüz.Uğraşın kulun hayrına olsun ki : sana sevap kapısı açsın.Örnek olun,yoldan çıkanı görün,yolunu gösterin kırmadan..)

                                                ( Kulun yolunu ALLAH'a bağlamak

                                                  bizim için mukaddes vazife.)

(ALLAH'ımın AŞK'ına,gönülleri şaşkına yol vermek,yola uyan ALLAH'ı bilen her kulun vazifesidir.)

(Vazife her kula verilir,ne var ki her kul vazifeli değildir.Neden ? dendi.Çünkü kul,vazifeyi kendine maletmez ; kendine maledilmeyen sana ait olmaz.Ben ne kadar " senindir " desem de.

Vazife alanın,küçüğü – büyüğü olmaz.Kul,dünyaya yer doldursun diye gelmez ; ne var ki, vazife ile geldiğini bilmez.Bilen sadakat ile çalışır : bilmeyen,” dünya ! "diye savaşır, dünyada bahçe diye dolaşır.)

(Yarım gün kendin için çalıştı isen,yarım gün cümleye çalışacaksın.Beden vermezse dil ile ; dil vermezse , yol ile ; yol vermezse,hal ile ........! Göreceksin,çözeceksin,düğümleri açacaksın.)           

(AŞK odur ki : " Aldık – aldık vereceğim,beraber olacağım ! diyesin,teklik ile değil çok ile

TEK olup bulasın,ayırmadan sevesin, " Seven,ayırmaz ! "diyesin.Evet.....güne kadar size verdik,günden sonra sizlerle vereceğiz,sözlerle yayacağız.Daha önce verdik ; sevgi bulaşıcıdır yayılır,yayılır.Beraber bunu yapacağız.Sevmeyene, " sevmesen de gel  ! " diyeceğiz : darda zorda görürsek,genişliği göstereceğiz.Genişlik nedir ? Ne darda olanı,ne zorda kalanı elbet sen kurtaramazsın ! Her olanın O'ndan geldiğini,O'nun göreceğini söylersin,yolunu O'na bağlarsın ,genişliği öyle gösterebilirsin.)

 

(Kul için değil,yaptığını ALLAH'ım için yapmalısın.Kuldan korku niye ? Cemiyetin baskısını

PEYGAMBER dahi bastıramamış yaptığını ALLAH'ımın EMRİ......demiş,meydana çıkmış, korkuyu gönlüne koymamış. ALLAH'ına sığınıp,yaptığın işten korku duyma.Zaten hayır olmayan işi,KENDİ'ne sığınan kuldan uzak tutar.Onun için,sizce en basit  iş için dahi ALLAH'ınıza sığının.)